Vancouver Turkish Film Festival: Bir Yılın Hikayesi ve Bomba’nın Yolculuğu

Vancouver, Kanada’nın batısında yer alan ve muazzam doğal güzellikleriyle ünlü bir şehir. Pasifik Okyanusu’na olan yakınlığı ve dağlarla çevrili konumu, burayı sadece film festivalleri için değil, aynı zamanda doğa severler ve kültür meraklıları için de çekici bir yer haline getiriyor. Şehirdeki kültürel etkinlikler de bir o kadar renkli ve canlı; sinema, sanatı sevenler için her zaman önemli bir yer tutuyor. Bu yıl, 11.’si düzenlenen Vancouver Turkish Film Festival’i de, bu atmosferin içinde özel bir yer edindi. Bu festival, Türk sinemasının önemli örneklerini dünya çapında tanıtmak ve farklı kültürler arasında bir köprü kurmak amacıyla yıllardır başarıyla düzenleniyor.

Benim için ise bu yıl, hem kişisel hem de profesyonel anlamda çok farklı bir deneyimdi. Filmim Bomba ile festivalde yer almamın yanı sıra, festival ekibiyle tanıştıktan sonra, kendimi bir anda organizasyonun aktif bir parçası olarak buldum. Sinema benim için sadece bir iş değil, gönülden desteklediğim bir yer. Festivalin yönetim ekibine katılmak, yalnızca sinemaya olan sevgimi bir adım daha ileriye taşımak anlamına geliyordu.

Festival Strateji Direktörü olarak, birçok farklı alanda çalıştım. Strateji belirlemek, festivalin tanıtımını yapmak ve etkinliklerin düzenlenmesinde yer almak, ciddi bir planlama ve organizasyon gerektiren işlerdi. Ancak, festivalin başarısı için çaba gösterdiğim her adım, bu sürecin sonunda gerçekten ödüllendirici oldu.

Festivalin en heyecan verici anlarından biri, gala gecesiydi. Ekip olarak çok fazla emek verdiğimiz bu gece, harika bir başarıya dönüştü. Yılın en özel anlarından biri olan bu gece, hem katılımcılar hem de misafirler için unutulmaz bir deneyim oldu. Ve tabii ki, Bomba filminin gösterimi de bu festivalin bir parçasıydı. Filminin gösteriminin ardından yapılan söyleşi, izleyicilerle doğrudan iletişim kurma fırsatını sundu ve filmin gerisindeki düşünceleri, duyguları paylaşmak çok değerliydi.

Festivaldeki bu deneyim, sadece benim için değil, ekibimiz için de büyüleyiciydi. Bir festivalin içinde aktif olarak yer almak, yalnızca bir film yapımcısı olarak değil, aynı zamanda organizasyon sürecinin bir parçası olarak da büyütücü bir deneyim sundu. Sinema dünyasında geçirdiğimiz bu zaman, sadece bir iş değil, bir tutkunun ve emeğin sonucu olarak hayatımıza girmeye devam edecek.

Sonuç olarak, Vancouver Turkish Film Festival’i benim için çok özel bir deneyim oldu. Bomba filminin seçilmesi, festivalde yer almak ve ekiple birlikte bu deneyimi yaşamak, sinemaya olan tutkumun pekişmesini sağladı. Artık sadece bir film yapımcısı olarak değil, aynı zamanda festivalin gelişimine katkıda bulunan bir parçası olarak da sinemayı kutlamak çok anlamlı.

Vancouver, sunduğu doğal güzelliklerin ötesinde, kültürler arası köprüler kurma misyonuyla benim için unutulmaz bir yer haline geldi. Festivalin bir parçası olmak, sinema dünyasında yeni kapılar açtı ve gelecekteki projelerim için bana ilham verdi. Bu harika deneyimi, tüm ekibe ve katılımcılara teşekkür ederek kutluyorum. 2025’te de daha büyük başarılarla buluşmak dileğiyle…

Diğer Yazılarım